Araştırma Metodolojisi

Bu araştırma ile belediyeler özelinde olmak üzere, yerel yönetimlerde yönetişim kültürünün gelişmesine ve vatandaşın yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. 2005 yılında, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun kabulü ile başlayan belediyelerdeki reform sürecinde, uluslararası benimsenmiş ilkelere uyum sağlayan bir belediye modeli ortaya konulmuştur. Bu Kanun ile belediyenin temel yaklaşımı, görev ve yetki bakımından güçlendirilmiş, belediyelerde iyi yönetişim prensiplerinin benimsenmesini tetiklemiştir. Böylelikle, vatandaşın katılımını sağlayan, kapsayıcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yerel yönetim yapısı oluşturulması hedeflenmiştir.

Objektif ve somut verilere dayanarak gerçekleştirdiğimiz araştırma çalışmamızın merkezinde vatandaş bulunuyor. Kurumlara duyulan güveni geliştirecek iyi yönetişim anlayışının benimsenme düzeyini vatandaşın ulaşabileceği veriler ile inceliyoruz. Belediyelerin farklı süreçlerde, farklı ilkeler bazında, ölçerek, öğrenerek ve gelişerek iyi yönetişimi hayata geçirme yollarını bir Rehber oluşturarak ortaya koyuyoruz. Yaklaşım itibariyle araştırmamız, mevcut yerel ve uluslararası çalışmalardan farklılaşıyor. Söz konusu Rehber, iyi yönetişim ilkelerini farklı alanlarda uygulamış ve içselleştirmiş bir belediyede benimsenmesi gereken adımları ortaya koymaktadır. Bu adımların belirlenmesinde teori ve uygulama açısından önder Danışma Kurulu üyelerini seçerek yola çıktık. Proje Liderliğini yürüten Fikret Toksöz başta olmak üzere, kurucu bağışçımız ARGE Danışmanlık ve Dr. Yılmaz Argüden, kıymetli Danışma Kurulu üyelerimiz Emeritus Prof. Dr. Korel Göymen, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Doç. Dr. Erbay Arıkboğa ve emekli Vali Enver Salihoğlu, teori, ölçüm yöntemleri, mevzuat ve uygulamalar açısından çalışmamızda aktif yol göstericiler olmuşlardır.

Araştırmamızda, İstanbul’da bulunan 39 İlçe Belediyesi’nden 37’si inceleme kapsamında yer almıştır. Adalar ve Şile Belediyeleri’nin 5018 no’lu Kanun gereği, stratejik plan hazırlama ölçeğinde yer almamaları nedeniyle çalışmaya dâhil edilmemiştir. Türkiye’deki ilçe belediyelerinde yaşayan yaklaşık 62 milyon nüfusun %23,9’u İstanbul’daki İlçe Belediyeleri’nde yaşamaktadır. Vatandaşın yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan bu çalışmada, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu İstanbul ili incelenmiştir. Karne, İstanbul İlçe Belediyeleri için oluşturulmuş olmakla birlikte, söz konusu Rehber Türkiye’deki diğer bütün belediyelere de örnek olacak niteliktedir. İlerleyen dönemlerde, çalışmanın diğer illere yaygınlaştırılması söz konusudur. Ayrıca geliştirdiğimiz modelin uluslararası düzeyde de örnek bir model teşkil etmesini umuyoruz.

Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Ölçüm Yöntemi

“Belediyelerde hizmet üretimi, buna ilişkin kararlar ve bu hizmetten etkilenenlerin verdikleri tepkileri iyi yönetişim ilkeleri kapsamında oluşturduğumuz göstergeler ile ölçümleyerek bir araştırma yaptık.”

Yöntemimiz

Çalışmamızda, belediyelerde iyi yönetişimi üç farklı temel boyutta ele alıyoruz. Aşağıda belirtilen bu boyutların her biri, birbirini tamamlar nitelikte olup, iyi yönetişim kültürünü benimsemiş belediyelerde birbirinden ayrı düşünülemez.

Bunlardan ilki süreçler;

  • Karar alma sürecinde yönetişim
  • Kaynak kullanma sürecinde yönetişim
  • Hizmet sunumunda yönetişim
  • Kurumsal işleyiş

İkincisi iyi yönetişim ilkeleri;

  • Temsiliyet ve katılım
  • Adil olmak
  • Sorumlu ve duyarlı olmak
  • Etkili ve verimli olmak
  • Şeffaflık
  • Hesap verebilirlik
  • Tutarlılık

Üçüncüsü ise ölçme ve öğrenme döngüsünün uygulanmasında;

  • İyi yönetişim ilkelerine uygun yapının tesis edilmesi
  • Yapıda belirlenen ilkelerin uygulamaya etkin olarak geçmesi ve birbirleriyle uyumlu olması
  • Her bir uygulamaya yönelik ölçümlemelerin yapılması, sonuçların değerlendirilerek yapının ve kurumsal yönetişim kapasitesinin iyileştirilmesinin hayata geçirilmesi

Veri Toplama Yollarımız

Çalışmamızın öne çıkan yaklaşımlarından biri, değerlendirme kriterlerinin belirlenmesi aşamasında olduğu gibi, veri toplama safhasında da vatandaş bakış açısını korumuş olmasıdır. Vatandaşla en çok temasa geçen ve onların yaşam kalitesi üzerinde en çok etkisi olan kamu kurumlarından birisi yerel yönetimlerdir. Uluslararası alanda yerel yönetimlerde iyi yönetişim yaklaşımı, vatandaşı merkeze alan bir anlayışa doğru ilerlemektedir. Tüm bu bilgiler ışığında, birincil verinin kullanıldığı bu çalışmada, veri toplama safhasında dört farklı yoldan ilerlenmiştir.

  1. Vatandaşların belediyelerin İnternet sitelerinden erişebileceği bilgiler, raporlar (stratejik plan, mali performans programı, faaliyet raporu, vb.) üzerinden bilgi toplama aşamasıdır. Yerel yönetişim alanında kıdemli araştırma uzmanları tarafından veriye dayalı ve objektif olarak bu bilgiler toplanmıştır.
  2. Bilgi Edinme Hakkı” kullanılarak edinilen bilgilerdir. 24 Ekim 2003 tarihinde, 25269 no’lu Resmî Gazete’ de yayımlanan 4982 no’lu Kanun’da, her vatandaşın demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak "Bilgi Edinme Hakkı"nı kullanmalarına yönelik çerçeve belirlenmiştir. Her vatandaşın bu haktan faydalanması mümkündür. Baig, Dua ve Reifberg (2014) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, vatandaşın bilgi edinmek için sorduğu bir soruya hızlı geri dönüş alamamasının, verilen hizmetten memnun olmama ilişkisi arasında önemli düzeyde ilişki olduğu ortaya konulmuştur. Tüm bunlar ışığında, belediyenin, bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yaklaşımla, metodolojimiz kapsamında belirlediğimiz kriterlerden, Bilgi Edinme Kanunu'ndan faydalanarak bilgi talep etmek istediğimiz konuları seçtik. Veri toplama safhasının bu kısmını, Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin işbirliğinde gerçekleştirdik. Her bir öğrenci, bilgi edinmek istediği soruyu 37 İlçe Belediyesi’ne eş zamanlı olarak yasal bilgi edinme aşamalarına tabi tutarak sordu. Bu sorulardan her birisi, en az bir iyi yönetişim ilkesini içermektedir. Belediyelere soruları sormamız sonrasında, yasal cevap verme süresince (15 gün) edindiğimiz cevapları çalışmamıza dâhil ettik. Bu süre dışında gelen cevapları, sözlü beyanları ya da gelmeyen yanıtları, cevap alınmamış olarak kabul ettik.
  3. Veri edinme yöntemlerimizden bir diğeri, muhtarlar ile belediyelere ilişkin sorular içeren anket çalışmasına dayanmaktadır. İstanbul’da muhtarlarla yaptığımız çalışmadan elde ettiğimiz anket sonuçlarını da ayrıca analiz ettik ve çalışmada raporladık.
  4. Son yöntemimiz ise Kent Konseyleri açısından Belediyeleri değerlendirdiğimiz kısımda edindiğimiz verilerden oluşuyor. Bu noktada, vatandaşların Kent Konseylerinin İnternet sitelerinden erişebileceği bilgileri, raporları ve tutanakları inceleyerek bilgi topladık.

Metodolojimiz hakkında daha detaylı bilgi için, “Vatandaş Bakışıyla” İstanbul İlçelerinin Belediye Yönetişim Karnesi yayınımızı okuyabilirsiniz.